-
1 meşgul etmek
v. occupy, employ -
2 meşgul etmek
mijûl kirin -
3 meşgul etmek
to keep busy, to occupy -
4 zihnini meşgul etmek
v. preoccupy -
5 kafasını meşgul etmek
to engage sb's attention -
6 zihnini meşgul etmek
to preoccupy -
7 meşgul
1) beschäftigt\meşgul etmek beschäftigen; ( vaktini almak) in Anspruch nehmen, beanspruchenbir şey/kimse ile \meşgul olmak sich mit etw/jdm beschäftigenhatlar \meşgul telek die Leitungen sind besetzt -
8 meşgul
-i meşgul etmek jemanden aufhalten; seine Fähigkeiten anwenden; jemanden beschäftigen mit;meşgul olmak aufgehalten werden, Zeit verlieren; beschäftigt sein (-le mit; in D) -
9 meşgul
занято́й за́нятый* * *- lü1) заня́тный; занима́ющийся (чем-л.)neyle meşgulsün? — чем ты за́нят?
2) за́нятый, оккупи́рованныйmeşguldür! — за́нято!
telefon meşgul — телефо́н за́нят
meşgul etmek — а) занима́ть кого-что чем; б) занима́ть / отнима́ть вре́мя
-
10 meşgul
",-lü 1. /la/ busy (with); preoccupied (with); concerned (with). 2. busy, engaged (telephone line); (place) which is occupied or in use. - etmek /ı/ 1. to take up (someone´s) time, prevent (someone) from going about his/her business. 2. to engage (someone´s) attention, occupy. 3. to distract (someone). - olmak to be busy." -
11 oyalamak
vt1) hinhaltentakviye gelinceye kadar düşmanı \oyalamak den Feind hinhalten, bis Verstärkung kommt2) ( meşgul etmek) aufhalten, beschäftigen3) ( bekletmek) warten lassen4) ( eğlendirmek) unterhalten -
12 kurcalamak
vtradyoyu kurcalayıp durma! spiel nicht an dem Radio herum!2) ( sivri bir şey sokup) herumstochern (in)bu benim çoktandır zihnimi kurcalıyor das geht mir schon lange im Kopf herum4) ( üstünde durmak) bohren
См. также в других словарях:
meşgul etmek — 1) vaktini almak 2) uğraştırmak 3) oyalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşgul — sf., lü, Ar. meşġūl 1) Bir işle uğraşan, iş görmekte olan Belediye doktoru, kışın kimya tecrübeleri ile meşguldü. S. F. Abasıyanık 2) Çalışır, kullanılır durumda olan, dolu Telefon meşgul. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller meşgul etmek meşgul… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir etmek — 1) tutsak durumuna getirmek 2) alıkoymak, meşgul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
işgal etmek — 1. meşgul etmek. 2. ele geçirmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
iştigal etmek — uğraşmak, ilgilenmek, meşgul olmak Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir almak — 1) tutsak etmek 2) alıkoymak, meşgul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyalamak — 1. i 1) Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı. B. Necatigil 2) Vakit kazanmak için aldatmak 3) Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafa tutmak — yersiz, zamansız ve sürekli konuşarak meşgul etmek, oyalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafasını kurcalamak — zihnini meşgul etmek, düşündürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İLHA' — Boş şeylerle meşgul etmek. Gaflet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bakmak — e, ar 1) Bakışı bir şey üzerine çevirmek Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı 2) Aramak 3) Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık 4) Bir şeyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük